29 Mayıs 2012 Salı

İSTANBUL'UN FETHİNE MANEVÎ DESTEK (Fethin Yıldönümü Münasebetiyle)





  İstanbul'un Fethi, 29 Mayıs 1453

"Ubeydullah Ahrâr Hazretleri, perşembe günü öğleden sonra âniden atının hazırlanmasını emretti. Atına binip sür'ayle Semerkand'dan dışarı çıktı. Talebelerine: 'Siz burada oturunuz!' buyurdu.

Mevlânâ Şeyh adı ile mârûf bir talebesi, kendisini bir müddet takip etti. Ubeydullah Ahrâr Hazretleri'nin, atının üzerinde bir sağa bir sola meylinden sonra kaybolduğu haberini verdi. Ubeydullah Ahrâr Hazretleri, bir müddet sonra döndü. Talebeleri, heyecanla bu âni yolculuğun hikmetini sordular. O da:

'Türk sultânı Mehmed Han, benden istiâne etti. Yardım diledi. Ben de ona yardım etmeye gittim. Allah Teâlâ'nın izni ile zafer kazanıldı.' buyurdular.

Horasan'dan gelip İstanbul'un fethine iştirak eden Pîr Ubeydullah Ahrâr'ın oğlu Hâce Abdülhâdî şöyle anlatır:

'İstanbul'a gittiğimde Sultan II. Bayezid, babam Ubeydullah Ahrâr'ın şekil ve şemâilini şöyle tarif etti:

'Babam Fatih anlattı: Fethin en şiddetli zamanında Rabbime ilticâ ederek zamanın kutbunun imdâda yetişmesini istedim. Şu şu vasıfta bir beyaz atın üzerinde karşıma geldi:

'Korkma! Zafer senindir!..' buyurdu.

O Pîre:

'Küffâr askeri çok fazla!' dedim.

O da bana cübbesini açarak:

'İçine bak!' dedi.

Hayretle, cübbesinin yeninin içinden sel gibi akan bir ordu gördüm.

'Bu ordu sana yardıma geldi.' dedi.

Devam etti:

'Şimdi şu tepenin üzerinden üç defa kös'e tokmak vur! Ve bütün askere hücûm emrini ver!' buyurdu.

Ben de aynen öyle yaptım. O Pîr de, ordusu ile hücûma iştirâk etti. Feth-i mübîn gerçekleşti.'

Velhâsıl Fâtih'in, fetih sırasında cümle evliyânın rûhaniyet ve istiânesinden müstefîd olduğu târihî bir vâkıâdır.

(Âbide Şahsiyetleri ve Müesseseleriye Osmanlı, Osman Nûri TOPBAŞ)


Not: Sitemize yorum bölümüne çok önem veriyoruz. Yüklediğimiz yazılarla ilgili değerli yorumlarınızı bekliyoruz. Yorumlar, bizim için yeni yazıları seçmede yol gösterici olacaktır. Allah'a emanet olunuz.. 

  


19 Mayıs 2012 Cumartesi

ÜMMETE DUA (ERKAM TAKVİMİ ARKASI)

Âyet-i Kerîme : "...Allah'ın kelimelerini (kanunlarını) değiştirebilecek hiç kimse yoktur..."
(En'am, 34)

Hadîs-i Şerif: "Allah Teâlâ : 'Benim rızam uğrunda birbirlerini sevenler için, Peygamberlerin ve şehidlerin bile imreneceği nurdan minberler vardır.' buyurmuştur."  (Tirmizî, Zühd 53)



ÜMMETE DUA



Hak dostlarından Mâruf-i Kerhi (k.s), şöyle buyurur:

"Kim her gün on defa:

'Allah'ım! Ümmet-i Muhammed'in hâlini ıslâh eyle! Allah'ım! Ümmet-i Muhammed'in sıkıntılarını gider. Allah'ım! Ümmet-i Muhammed'e rahmet eyle!' 

derse, o kimse Allah dostları arasında yazılır. "



TENHADA ÎKAZ



İmâm-ı Şâfiî (r.aleyh) :

"Eğer kardeşine gizlice, ihlâs ve tatlı bir lisanla nasihat edersen, hakikaten nasihat etmiş olursun.

Eğer herkesin içinde dikkatsizce ayıplar veya azarlarsan, onu yıkmış olursun veya arsız edersin."



LÜZUMSUZ SÖZ KATILAŞTIRIR


kahvehane-proje.jpg




Allah Rasûlü (s.a.v) Efendimiz buyurmuştur:

"Allah'ı unutarak lüzumsuz konuşmalara dalmayın. Çünkü; Allah'ı unutarak yapılan çok konuşmalar kalbi katılaştırır. Allah'tan en uzak olan kimse ise, kalbi katı olandır."  (Tirmizî; Zühd,62/2411)

(Erkam Takvimi Arkası)






11 Mayıs 2012 Cuma

ASLA "NEDEN BEN?" DEME!

Âyet-i Kerîme: "Öyle bir günden korkun ki, o günde hiç kimse başkası için herhangi bir ödemede bulunamaz, hiç kimseden (Allah izin vermedikçe) şefaat kabul olunmaz, fidye alınmaz; onlara asla yardım da yapılmaz."  (Bakara,48)

Hadîs-i Şerif: "Suyu dinlenerek yavaş yavaş içmek, hem hazmı kolaylaştırır, hem de susuzluğu çabuk keser." (Müslim, Tirmizî, Ebû Dâvûd ; Eşribe)


ASLA  "NEDEN BEN?"  DEME!       (ERKAM TAKVİM ARKASI)

       
Arthur Ashe

  

Dünyaca ünlü tenis şampiyonu Arthur Ashe, bir kan nakli sırasında amansız bir hastalığa yakalanmıştı. Hastalığı ilerlemişti. Ölümü bekliyordu. Hayatının son günlerinde sevenleri kendisini yalnız bırakmıyor, dünyanın dört bir tarafından mektuplar alıyordu.

İşte o mektuplardan birinde, muhatap olduğu soruya verdiği cevap oldukça mânidardır. Diyordu ki hayranı ünlü tenisçiye:

"-Allah böylesine kötü bir hastalık için neden seni seçti?"

Arthur Ashe, hayranının bu aykırı sorusunu şu anlamlı sözlerle cevaplandırdı:

"-Tüm dünyada 50 milyon çocuk tenis oynamaya başlar. 5 milyonu tenis oynamayı öğrenir. 500 bini profesyonel tenisçi olur, 50 bini yarışmalara girer, 5 bini büyük turnuvalara erişir, 50'si Wimbledon'a kadar gelir, 4'ü yarı finale, 2'si ise finale kalır. ELİMDE ŞAMPİYONLUK KUPASINI TUTARKEN, ALLAH'A 'NEDEN BEN?' DİYE HİÇ SORMADIM. ŞİMDİ SANCI ÇEKERKEN, NASIL ALLAH'A 'NEDEN BEN?' DERİM? "

Erkam Takvimi Arkası

2 Mayıs 2012 Çarşamba

Batılıların Gözüyle HAZRET-İ MUHAMMED (S.A.V)

Âyet-i Kerîme: "Allah kimi doğru yola iletmek isterse, onun kalbini İslâm'a açar; kimi de saptırmak isterse, göğe çıkıyormuş gibi kalbini iyice daraltır..." (En'am, 125)

Hadîs-i Şerif: "Sadaka vermekle mal eksilmez. Allah Teâlâ affeden kulunun değerini artırır. Allah rızâsı için alçak gönüllü olanı Allah yüceltir." (Müslim, Birr 69; Tirmizî, Birr 82)


Batılıların Gözüyle HAZRET-İ MUHAMMED (S.A.V) (Erkam Takvim Arkası)

                       

      

"Hz. Muhammed'i sevmeyenler, O'nu yeterince tanımayanlardır." (Gibson)

"Büyük İslâm Peygamberi, Yüce Yaratıcı'nın katına çıkıp O'nunla buluşmuştur. Ben Mîrâc'a bütün kalbimle inanıyorum." (Dostoyeski)

"Büyük liderlerin hayat ve karakterleri ile yapılan eleştiriler, İslâm Peygamberi için yapılamaz." (B. Smith)

"SENİN ASRINDA YAŞAYAMADIĞIMDAN DOLAYI ÇOK ÜZGÜNÜM EY MUHAMMED (S.A.V)!... Kur'ân, Allah'ın kitabıdır. İnsanlık, senin gibi bir kabiliyeti bir defa görmüş, bir daha göremeyecektir. Ben senin önünde hürmet ve saygı ile eğilirim." (Prens Bismark)

"Hiç kimse Hz. Muhammed(s.a.v)'in kurallarından daha ileri bir adım atamaz. Biz Avrupa milletleri, medenî imkânlarımıza rağmen Hz. Muhammed(s.a.v)'in son basamağına varmış olduğu merdivenin daha ilk basamağındayız. Şüphe yok ki, bu yarışmada kimse O'nu geçemeyecektir." (Goethe)

Erkam Takvim Arkası