18 Ocak 2019 Cuma

SUSKUNLAR MECLİSİ


kırmızı gül resimleri ile ilgili görsel sonucu

Bir zamanlar İran'da âlimler ve şairler, "Suskunlar Meclisi" ismiyle bir topluluk teşkil etmişlerdi. Otuz adet âzâsı vardı ve bunu hiç artırmıyorlardı. Buraya katılabilmenin ilk şartı; çok tefekkür etmek, az yazmak ve çok az konuşmaktı. 

O zamanın meşhur şair ve âlimlerinden olan Molla Cami, bu meclise katılmayı çok istiyordu. Günün birinde bu meclisin bir âzâsının vefât ettiği duyulunca, onun yerine geçebilmek için âlimlerin bulunduğu köşke gitti. Kendisini karşılayan kapıcıya bir şey söylemeden, ismini bir kağıda yazarak o esnada toplantı halinde bulunan meclise gönderdi.

Meclis üyeleri bu teklifi görünce biraz üzüldüler. Gelen âlim oraya layık biriydi, lâkin vefât edenin yerine başka birini almışlardı. Yeni bir âzâ için yer yoktu. 

Meclisin başkanı, bir bardağı tamamen suyla doldurduktan sonra kapıdaki âlime gönderdi. Zeki âlim, durumu anlamıştı. Bir damla daha olsa taşacaktı. Bunun üzerine o da hemen oracıktaki bir gül dalından küçük bir yaprak koparıp nâzikçe suyun üzerine koyuverdi. Bardak taşmamıştı. Bunu içeri gönderdi. Meclistekiler bu cevaba hayran kaldılar.

Suskunlar, bu değerli âlimi de aralarına almaya karar verdiler. Başkan listeye Molla Câmi'nin de adını ekledi, listenin sonuna bir sıfır koyarak 300 yazdı. Böylece onun katılımıyla meclisin değerinin on kat daha arttığını belirtmiş oldu.

Listenin bu şekli Molla Cami'ye gelince o da sondaki sıfırı silip başa yazdı, böylece kendisini solda sıfır görüyor, bardağı taşırmadığı gibi meclisin yapısını da etkilemeyeceğini söylüyordu.

Suskunlar Meclisi'nin âlimleri bunu görünce saygı ve hayranlıkları bir kat daha artmış olarak sustular.

(12.01.2019 Erkam Takvim Arkası ve 07.02.2016 Sabah Gazetesi Cem Sancar'ın yazılarından birleştirilmiştir.)