6 Eylül 2010 Pazartesi

SALİHLERLE BERABER OLMAK

Un dolu bir kova düşünelim. Bu kovanın içine bazı nesneler attığımızı düşünelim. Beyaz bir şey atsak daha da beyazlaşır, siyah bir şey atsak bir miktar beyazlaşır, ne renk madde atarsak atalım, unun o beyazlığından mutlaka ona da bulaşır.

İşte salihlerle beraber olmak da, insanın manevî durumu ne halde olursa olsun mutlaka ama mutlaka gelişmesine yardımcı olur. Un dolu çuvala düşen nesne nasıl beyazlaşıyorsa, salihlerin arasına düşen insan da nasibini alır. Salih insanın kim olduğunu ise, hadisler ve Allah dostlarının numûne sözlerinden hareket ederek bulmaya çalışmalıyız. Örneğin, Hz. Ebûbekir (r.a), salih insanın dört vasfından bahsederken, bir özelliğini "başkasının hidayete ermesine sevinen insan" olarak nitelemiş. Yakın zamanda vefat eden bir büyük Allah dostu da mesela, "devamlı Peygamber Efendimizden, sahabelerden, evliyadan bahseden insanlar" olarak tanımlamış salih insanı. Peygamber Efendimiz (s.a.v) kütübü sittede yer alan bir hadîs-i şeriflerinde, "Sizin en hayırlılarınız, görüldükleri zaman Allah'ı hatırlatanlarınızdır." buyuruyor.

Hepimiz çevremizin salih insanlardan oluşması için çaba harcamalıyız. Onların arasına katılmaya, sohbetlerinden istifade etmeye çalışmalıyız. İnsan kendi farkedemese bile, iyi insanlarla oturup kalktıkça onların her türlü güzel hâllerinden etkilenecektir, yanlış davranışları düzelmeye başlayacaktır. Bir büyük Allah dostu da (Allah hepsinden razı olsun), bu konunun önemini belirtmek için şöyle bir örnek vermiş: "Trenin vagonlarından dolu olanlar da, boş olanlar da vardır. Ama birbirine bağlı olduğu sürece, dolusu da boşu da hepsi hedefe varır."  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder