8 Şubat 2010 Pazartesi

KIRK HADİS-İ ŞERİF

1- ‘Yeryüzünde Allah’ı en çok kızdıran put, kendisine tapılan hevâ ve hevestir.’


(Taberani)

2- 'Hiçbir kul, kıyamet günü


- ömrünü nerede tükettiğinden

- ilmiyle ne yaptığından

- malını nereden kazanıp nereye harcadığından

- vücudunu nerede yıprattığından

sorulmadıkça bir adım dahî atamaz.'

(Tirmizî)

3- 'Kim hidayete davet ederse, o yola girenlerin bütün sevapları ona da yazılır,diğerlerinin ecrinden bir şey eksilmez.Kim de sapıklığa davet ederse, o yola girenlerin günahları ona da verilir,o kötü yolda gidenlerin günahından da hiçbir şey eksilmez.'

(Tirmizi)

4- 'Mümin öldükten sonra, 7 amelinin sevabı kabrinde de kendisine yazılır. Bunlar:


-İlim öğretmek -Çeşme yapmak -Su kuyusu kazmak -Hurma ağacı dikmek

-Cami yaptırmak -Mushaf bırakmak -Ölümden sonra kendisine istiğfar edecek salih evlat bırakmak.

(Ebu Davud)

5- 'Hediyeleşin, zira hediye kalpteki kuşkuları giderir. Komşu kadın, komşusu kadından gelen hediyeyi hakir görmesin, bir koyun parçası olsa bile.'



6- 'Rabbiniz, rahimdir.Bir iyilik yapmak isteyip de yapamayana, bir sevap verir.Yapana,on mislinden yedi yüz misli veya daha fazla sevap verir.Kötülük yapmak isteyip de yapmayana bir sevap, yaparsa bir günah yazar, dilerse onu affeder.'


(Taberani)

7- 'Sizden önceki ümmetlerden bir adam hesaba çekildi; hayır namına hiçbir şeyi bulunamadı. Fakat bu adam insanlarla düşer kalkardı ve zengin bir kimse idi. Hizmetçisine, darda kalan fakirlerin borcunu affetmesini emrederdi. Aziz ve celil olan Allah: ‘Biz affetmeye ondan daha layıkız, onu affediniz.’   
Buyurdu.'



(Müslim)

8- 'Her kim ailesi emniyette, vücudu sıhhatte sabahlarsa; bir günlük yiyeceği de yanında bulunursa, sanki bütün dünya ona verilmiştir.'


(Tirmizi, İbn Mace)

9- 'Ademoğlu sabaha erdi mi, bütün azaları DİL'E ricada bulunup ‘Bizim hakkımızda Allah’tan kork. Zira biz sana tabiyiz. Sen istikamette olursan biz de istikamette oluruz, sen sapıtırsan biz de sapıtırız!’ der.'

(Tirmizi)

10- 'Size iyilik yapanlara karşı iyilik yapmak, fenalık yapanlara karşı da fenalık yapmak meziyet değildir.Asıl meziyet, size fenalık yapanlara karşı da iyilik yapabilmektir.'

(Tirmizi)

11- 'Namaz! Namaza dikkat ediniz! Malik olduklarınız (köleler,kadınlar ve çocuklar) hakkında Allah’tan korkun!


(Resul-i Ekrem’in son sözleri)


(Ebu Davud)

12- 'Beş vakit namazı cemaatle kılan, Sırat Köprüsü’nü şimşek gibi geçer.'



(Taberani)

13- 'Her namaz vakti camiye giden,

-ya Allah yolunda istifade edeceği bir ahiret kardeşi bulur,
-ya güzel bir ilme, ya hidayetini artıracak veya onu sapıklığa düşmekten muhafaza edecek bir kelimeye
-yahut rahmet-i İlahiyyeye
mahzar olur.'



(Taberani)

14- 'Sabah namazını cemaatle kılan, Allah Teala’nın himayesindedir.'



(İbni Mace)

15- 'Günde iki rekat kuşluk namazı kılanın günahları denizlerin köpüğü kadar olsa affedilir.'


(İbni Mace, Tirmizi, Ebu Davud)

16- 'Herkesin eklem yeri kadar sadaka vermesi gerekir. Sübhanallah, Elhamdülillah, La ilahe illallah veya Allahü ekber demek birer sadakadır. İyiliği tavsiye etmek, kötülüğe mani olmaya çalışmak birer sadakadır.İki rekat kuşluk namazı ise bütün bunları karşılar.'

(Müslim)

17- 'KİŞİ BÜYÜK GÜNAHLARDAN KAÇINDIĞI TAKDİRDE; beş vakit namaz bir Cuma önceki Cuma’ya kadar, Ramazan da önceki Ramazan’a kadar arada (işlenmiş küçük) günahlara keffâret olur.'



(Müslim)

18- 'Farzlardan sonra en faziletli namaz, gece kılınan teheccüd namazıdır.'


(Müslim)

19- 'Yedi kimseyi Allah-u Teala kendi gölgesinden başka gölge olmayan kıyamet gününde kendi gölgesi altında barındıracaktır:



• Adalet sahibi devlet başkanı.

• Rabbine ibadet ve itaatle yetişmiş genç.

• Gönlü mescidlere bağlı olan kimse.

• Allah için birbirini seven, Allah için birleşen, Allah için ayrılan iki kişiden her biri.

• Asil ve güzel bir kadın tarafından çağırıldığı halde ‘Ben Allah’tan korkarım’ diyerek haramı işlemeyen erkek.

• Allah yolunda harcadığından solundaki haberdar olmayacak kadar gizli sadaka veren adam.

• Tenhada Allah-u Teala’yı zikredip de gözü dolup taşan kimse.

(Buhari-Müslim)

20- 'Sıkıntılı iken duasının kabul edilmesini isteyen, refah zamanında çok dua etsin!'


(Tirmizi)

21- 'Allah-u Teala’ya -günah işlemeyen dil-  ile dua edin. Birbirinize dua edin! Çünkü ne sen onun, ne de o senin dilinle günah işlemiştir.'


(Tergibüs-salat)

22- 'Kişinin KENDİ MALI, hayır yaparak önceden gönderdiği; MİRASÇININ MALI da, harcamayıp geri bıraktığıdır.'



(Buhari)

23- 'Pek yakında Fırat nehrinin suyu çekilerek aktığı yatakta bir altın hazinesi meydana çıkacaktır. O günü gören kimse, o hazineden kesinlikle bir şey almasın.'



(Buhari, Müslim, Ebu Davud)

24- 'Sizler Horasan tarafından gelen siyah bayraklıları gördüğünüz zaman, derhal ona koşun. Çünkü muhakkak onların içinde Allah’ın halifesi (Muhammed bin Abdullah) olan Mehdi vardır.'



(Beyhaki, İmam Ahmed, Hakim)

25- 'Kehf suresinin baş veya sonundan on âyet ezberleyen Deccal’ın şerrinden emin olur.'



(Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, İ.Ahmed)

26- 'Sadakanın en faziletlisi; sen sıhhatte,mala düşkün,zenginlik emeli ve fakirlik korkusu içinde bulunurken sadaka vermendir. Can boğaza ulaşıp da ‘falana bunu verin’ diyeceğin zamana kadar hayrı geciktirme. Haberiniz olsun ! Ölüm yaklaşınca zaten mal mülk mirasçıya aittir.'



(Müslim)

27- 'İyilik ömrü artırır, sadaka günâhları giderir ve kötü ölümden korur.'
(Taberânî)

28- 'Gizli-açık çok sadaka verin ki, rızkınız bollaşsın, yardıma mazhar olasınız ve duânız kabûl edilsin.'


(İbni Mâce)

29- 'Zekat (verirken) malın yaşlı, uyuz, hasta ve zayıfını değil, vasatından veren (kimse imanın tadını alır). Zira Allah sizden mallarınızın en iyisini istemiyor, ancak kötüsünü vermenizi de emretmiyor.'


(Ebû Dâvûd)

30- 'Ödemek niyetiyle borçlanan kimseyi Yüce Allah borcunu ödemeye muvaffak kılar, ödeme niyeti olmayanın da malının bereketini giderir ve ödemeye muvaffak olamaz.'



(Buhârî, İbn Mâce)

31- 'Varlıklı kişinin borcunu erteleyip, süresi içinde ödememesi bir zulümdür.'



(Buhârî, Müslim, Ebû Dâvud)

32-  'Kim, ödeme gücü olmayan borçluya süre verirse kendisine sadaka ecri vardır… Vadesi gelen borcu erteleyen alacaklıya ise her gün için bir sadaka ecri vardır.'


(Buhârî, Müslim, Tirmizî, İbn Mâce)

33- Birgün Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:


“Kardeşlerimizi görmeyi çok isterdim. Onları ne kadar da özledim!” buyurdu. Ashâb-ı kirâm:

“–Biz Sen’in kardeşlerin değil miyiz yâ Rasûlallâh?” dediler. Efendimiz -aleyhissalâtü vesselâm- da:

“–Sizler benim ashâbımsınız, kardeşlerimiz ise henüz gelmemiş olanlardır.” buyurdular.


(Müslim)

34- 'İnsanların arasına karışıp onların ezâlarına katlanan bir müslüman, onlara karışmayıp ezâlarına katlanmayandan daha hayırlıdır.'


(Tirmizi)

35- Efendimiz -aleyhissalâtü vesselâm- şöyle haber verir:
Birgün ashâbına:

“–Sizden biri, Ebû Damdam gibi olmaktan âciz midir?” diye suâl eden Allah Rasûlü’ne oradaki sahâbîler:

“–Ebû Damdam kimdir?” diye sordular. Rasûl-i Ekrem Efendimiz de şöyle buyurdu:

“–Sizden önceki kavimlerden birine mensup biriydi. «Bana hakâret eden ve dil uzatarak gıybetimi yapan kimselere hakkımı helâl ediyorum.» derdi.”


(Ebû Dâvûd)

36- 'Cennette Reyyân denilen bir kapı vardır ki, kıyamet günü oradan ancak oruçlular girecek, onlardan başka kimse giremeyecektir. Bu kapıdan girenler ebediyyen susuzluk hissetmezler.'


(Buhârî, Müslim, Tirmizî, Nesâî, İbn-i Mâce)

37- 'Cennette birtakım köşkler vardır, dışları içlerinden, içleri de dışlarından görülür' buyurmuştu. Bunu işiten bir bedevi ayağa kalkıp:


“–Bu köşkler kimler içindir ey Allah’ın Rasûlü?” diye sordu.

Fahr-i Kâinât -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz:

“–Sözünü güzel ve hoş söyleyen tatlı dilli, yemek yediren, oruca devâm eden, gece herkes uyurken Allah için namaz kılan kimseler içindir!” buyurdu.

(Tirmizi)

38- 'Bir grup insan, Allah’ın evlerinden bir evde toplanır, Allah’ın kitabını okur ve onu aralarında müzakere ederlerse, üzerlerine sekînet iner, onları rahmet kaplar ve melekler çevrelerini kuşatır. Allah Teâlâ da o kimseleri kendi nezdinde bulunanların arasında zikreder.'



(Müslim, Ebû Dâvûd, Tirmizî, İbn-i Mâce)

39- 'Kim Kur’ân-ı Kerim’i okur ve muhtevâsıyla amel ederse, kıyâmet günü anne babasına bir tâc giydirilir. Bu tâcın ışığı, güneş aranızda olsa, onun dünyadaki bir eve konulduğunda vereceği ışıktan daha güzeldir. Öyleyse, Kur’ân-ı Kerim ile amel eden kişinin durumu nasıl olur, düşünebiliyor musunuz?'


(Ebû Dâvûd)

40- Kim bütün mü’minlerin affedilmesi için istiğfâr ederse, Allah Teâlâ ona her bir mü’min için bir hasene yazar. ***




















































(Heysemî)


(Tirmizi)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder