18 Ağustos 2011 Perşembe

MECÛSÎYİ HAYRAN BIRAKAN HASSASİYET (ERKAM TAKVİMİ ARKASI)

Rivâyet edildiğine göre, İmam-ı Âzam Ebû Hanife Hazretlerinin bir mecûsîde malı vardı. Onu istemek üzere mecûsînin evine gitti.

Evin kapısına geldiği sırada, ayakkabısına pislik bulaştı, onu gidermek için ayakkabısını silkeledi. Fakat pislik, gidip mecûsînin duvarına yapıştı. İmam, ne yapacağını bilemedi. Çünkü eğer kiri gidermek için kazısa, duvarın sıvasına zarar gelecekti; bıraksa, duvarını kirlettiği için kul hakkına girmiş olacaktı.

Ne yapacağını, duvarın sahibi olab mecûsîye sormaya karar verdi, kapıyı çaldı. Kapıyı açan hizmetçiye:

- 'Efendine, "Ebû Hanife kapıda bekliyor." diye haber ver!' dedi.

Adam kapıya çıktı ve malını isteyeceğini zannederek Ebû Hanife Hazretlerinden özür dilemeye başladı.

İmâm-ı Âzam (rahmetullahi aleyh) ise:

- 'Şu anda bu önemli değil.' dedi ve duvarın durumunu anlatarak sordu:

- 'Söyle bu duvarı nasıl temizleyebilirim?'

Bu ulvî hassasiyet ve âlicenaplık karşısında duygulanan mecûsî:

- 'Ben önce nefsimi temizleyerek işe başlayayım!' dedi ve o anda müslüman oldu.

     


Hadis-i şerif: "Biriniz bir şey içtiğinde, içtiği kabın içine nefes vermesin."

ERKAM TAKVİMİ ARKASI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder